top of page

2018’e Damgasını Vuracak 5 Sosyal Medya Trendi

Güncelleme tarihi: 20 Şub 2019

Her geçen gün daha fazla işletme sosyal medya mecralarına giriş yapıyor. Bu kalabalık arasında kaybolmamak için sadece düzenli içerik girişi yapmaktan fazlası gerekiyor.

Daha iyi etkileşim almak ve marka sadakatini arttırmak için işletmeler hızlıca hedef kitleleri için en iyi işleyen araçları keşfetmek ve kullanmak durumunda.

Sosyal medya içeriklerinizin maksimum etkiyi yaratması için 2018 ve sonrasına damgasını vuracak 5 kritik trendi açıklıyoruz!

1. En iyi etkileşim oranlarını kısa ömürlü içerikler getirecek.

Kısa ömürlü içeriklerin popülerliği Snapchat, ardından Instagram Stories ile zirveye ulaştı diyebiliriz. Günlük 10 milyar video görüntüleme rakamı ile özellikle genç millenial ve Z jenerasyonuna ulaşmanın en iyi yolu bu platformlar.

Kısa ömürlü içeriklerin en uzunu 24 saat aktiftir. Bu süreden sonra sonsuza kadar kaybolurlar. Bu tür içeriklerin avantajları:

Sabit sponsorlu içeriklere göre daha güvenilir ve satın alıma yönlendirici bir algısı vardır.

İçerikler birkaç saat içerisinde kaybolur, bu nedenle etkili bir şekilde “FOMO” (fear of missing out = anı kaçırma korkusu) etkisini arttırırlar. Sonuç olarak, kullanıcılar hızlıca aksiyon almak zorunda hissederler ve işletmeler bundan kazançlı çıkar.

Bu içerikler potansiyel müşterilerinizin dikkatini çekmenizi sağlar.

İçerik stratejinizi hazırlarken kısa ömürlü içeriklerinizi oluşturmak için de mutlaka bir planınız olsun. Bunun için hedef kitlenizle en hızlı şekilde paylaşarak en yüksek etkileşimi yakalayabileceğiniz video ve görsellerin prodüksiyonuna zaman ayırmanız gerekmekte.


2. İzleyicilerle kişisel etkileşim kurabilen işletmeler ve içerikler başarılı olacak.

Gençlerin %84’ü geleneksel reklamlara güvenmiyor. Bu nedenle satış odaklı, sadece ürününüzü tanıtmaya yönelik içerikler artık hedef kitleniz için çok anlamlı değil.

İnsanlar onları ilgilendirmeyen içerikleri görmekten hoşlanmıyorlar. Bunun yerine daha kişisel ve onlarla bağ kurabilen içerikler daha çok okunup paylaşılıyor.

Hedef kitlenizin yaşı, cinsiyeti, eğitim seviyesi, geliri, beğenileri, yaşadığı yer, … gibi bilgiler üzerinden bir profil çıkarın. Bu çıkardığınız profil sayesinde tüketicinizin ne istediğini tahmin etmek yerine onları daha kesin bir şekilde anlayabilir ve onlara hitap eden içerikler hazırlayabilirsiniz.

Bu içerikleri hazırlarken “hikaye anlatımı” yaklaşımını benimseyin ve içeriğinizin hikayesini, hedef kitlenizin en iyi şekilde anlayacağı bir biçimde seslendirin.

Influencer’larla iletişime geçip markanızın hikayesini anlatmalarını isteyin. eMarketer’ın tahminine göre, online alışveriş yapanların %45’i diğer insanların görüşlerinden etkileniyor. Influencer’lar, takipçileriyle daha kişisel bir iletişim içerisinde olduklarından iyi etkileşim oranları sağlayarak, basit bir tavsiye içeriğiyle bile size satış getirebilirler.

Siz de takipçilerinizle olan iletişiminizi kişisel tutun. Onların içeriklerine yorum yapın, seslerini duyurmalarına destek olun, onları tag’leyin ve size ihtiyaçları olduğu zaman onlara cevap verin.


3. Müşteri hizmetlerinde Chat Bot’un gücünü etkin şekilde kullanabilen işletmeler oyunu kazanacak.

Gartner’ın tahminine göre 2018’de sohbetlerimizin yaklaşık %30’u makineler tarafından desteklenecek.

Chat Bot; en basit anlatımıyla insan gibi iletişim kurabilmesi için kurgulanmış bir yazılımdır. Müşterilerinizin sorularına 7/24 destek verir, potansiyel müşterilerinizle uzun ömürlü ilişkiler kurarak cironuzu arttırmanıza katkı sağlar.



Özellikle yüksek takipçi sayısına sahip işletmeler için her kullanıcının yorum ve mesajlarını takip etmek ve anlık cevap vermek göz korkutucu bir iş olarak görünebilir. Chat Bot’lar, kişilerle birebir iletişim kurarlar ve sorularına anlık olarak cevap verirler. Hızlıdırlar, anlık cevaplar oluşturabilirler ve karşılarındaki müşteri ne kadar kaba olursa olsun asla soğukkanlılıklarını yitirmezler, her zaman kibardırlar.

Müşteri hizmetlerinde Chat Bot’ları etkin şekilde kullanabilen markalar kuşkusuz müşterilerinin memnuniyetini kazanarak rakiplerin bir adım önüne geçeceklerdir.


4. Canlı ve interaktif yayınların etkisi artacak.

Facebook Live, Instagram, Twitter, YouTube ve Scope gibi birçok platformda artık canlı yayın yaparak hedef kitlenizle doğrudan iletişime geçebiliyorsunuz. İnsanlar canlı yayınlara, kaydedilmiş video içeriklerden daha fazla vakit ayırıyor.


Soru-cevap formatıyla gerçekleştireceğiniz bir yayın, kitlenizle sizi doğrudan buluşturacaktır ve aynı zamanda web sitesi trafiğinizi yükseltmenin en kolay yollarından biridir. Bu tezimizi destekleyen bir kaç istatistiği sizlerle paylaşmak isteriz;

İnsanların %82’si, markaların sosyal medya gönderilerini takip etmektense, canlı videolarını izlemeyi seçiyor.

Bir etkinlik yayını izlemiş olan kişilerin %67’si, daha sonra benzer bir etkinliğe katılmak için bilet alıyor. 

İzleyicilerin %45’i, favori gruplarını, sanatçıları, fikir önderlerini canlı yayında izlemek için para ödeyebileceğini belirtiyor.

Canlı yayınlarınızı etkin kılabilmek için mümkün olduğunca interaktif tutun. Yorumlara cevap verin. Düşüncelerine önem verdiğinizi hissettiklerinde insanlar yayınınızda daha uzun süre kalacaktır.

Videonuzu kaydedin. Çoğu platform, videonuzu tamamladığınızda kaydetmek isteyip istemediğinizi soracaktır, kaydedin ve tekrar paylaşın. Böylece yayına yetişemeyip, daha sonra izleyenlerden de yorum ve beğeni almaya devam edeceksiniz.

Ve en önemlisi rahat ve doğal olun.


5. AI (yapay zeka) ve görüntü tanıma sosyal medya pazarlamasında dönüşüm başlatacak.

Sosyal medya, iletişimciler için artık sadece metinden ibaret değil. Her gün Facebook, Instagram ve Snapchat gibi platformlardan yaklaşık 3.2 milyar görüntü paylaşıldığını düşünürsek, trend giderek görsel içeriklere doğru kaymakta.

Artık markalar, internette kendi logolarının veya marka görsellerinin geçtiği görselleri "Einstein Vision for Social Studio" gibi uygulamalarla takip edebiliyorlar. Bu tarz ürünler görüntü tanıma, görsel arama ve marka/ürün algılama gibi özelliklere sahip yapay zeka algoritmaları kullanarak çalışıyor.

İnsanların görsel içeren içeriklere yorum yapma ve paylaşma oranları, sadece metin içerenlere göre daha yüksek olduğundan, markaların yukarıda bahsettiğimiz görüntü tanıma araçlarına yatırım yapmaları kaçınılmaz hale gelecek.

Yapay zekanın yaygınlaşması ile birlikte üzerinde herhangi bir mention bulunmayan ama sizinle ilgili olan görsel içerikleri bulmanız kolaylaşacak. Görsel işleme teknolojisi daha önce ölçmemizin mümkün olmadığı datalara ulaşmamızı sağlayarak tüm ölçümleme sistemimizi değiştirecek. 


2018’de sosyal medyada manzaranın oldukça değişeceğini öngörüyoruz. Bu doğrultuda sosyal medya pazarlama uzmanlarının rolü de artıyor. Bu kadar değişken bir ortamda hem işletmenizi büyütmek ve operasyonel işlerinizi yürütmek, hem de sosyal medyayı hakkını vererek kullanmak çok zor. Profesyonel şekilde destek almak isterseniz, SM4RT Solutions ekibi olarak tüm dijital pazarlama ihtiyaçlarınızı üstlenmeye hazırız.


Kaynak: Guy Sheetrit, Ad Week

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page